Dilsiz Kullar - Hayvan Hakları Nedir? Dilsiz Kullar - Hayvan Hakları Nedir? - Manevihanem

Dilsiz Kullar - Hayvan Hakları Nedir?

Hayvan Hakları Nedir? İslam Dinde Hayvan Hakları, Hayvan Hakları Neler? Hayvan Hakları, Hz. Muhammed'in Hayvanlar hakkındaki sözleri, Hayvan Hakları Yasası Nedir?, UNESCO Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi, Dilsiz Kullar...



 
  Hayvan hakları, dar ve basit bir konu gibi lanse edilse de hem ülkemizde hem de dünya genelinde yüzyıllardır süregelmektedir. Ekolojik denge açısından herkesi ilgilendiren, maruz kaldıkları zulüm ve istismarla yüreklerimizi dağlayan, maalesef ki her geçen gün daha önemli bir hal almakta olan bir konudur.

Peki hayvan hakları neler? 15 Ekim 1978'de Paris UNESCO evinde ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirisine göre genel olarak hayvan hakları şu şekildedir;

1.Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler.
2. Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir hayvan türü olan insan , öbür hayvanları yok edemez. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez. Bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanca gözetilme, bakılma, ve korunma hakları vardır.
3. Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır.
4. Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel doğal çevrelerinde karada, havada ve suda yaşama ve üretme hakkına sahiptir. Eğitim amaçlı olsa bile özgürlükten yoksun kılmanın her çeşidi bu hakka aykırıdır.
5. Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan bir türden olan bütün hayvanlar uyumlu bir biçimde türüne özgü yaşam koşulları ve özgürlük içinde yaşama ve üreme hakkına sahiptir.
6. İnsanların yanlarına aldıkları bütün hayvanlar doğal ömür uzunluklarına uygun sürece yaşama hakkına sahiptir. Bir hayvanı terk etmek acımasız ve aşağılık bir davranıştır.
7. Bütün çalışan hayvanlar iş süresi ve yoğunluğunun sınırlandırılması ve güçlerini artırıcı bir beslenme ve dinlenme hakkına sahiptir.
8. Hayvanlara fiziki ya da psikolojik bir acı çektiren deneyler yapmak hayvan haklarına aykırıdır. Tıbbi, bilimsel, ticari ve başkaca biçimlerdeki her türlü deneyler için de durum böyledir.
9. Hayvan beslenmek için yetiştirilmişse de bakılmalı, barındırılmalı, taşınmalı, ölümü de acı çektirmeden ve korkutmadan olmalıdır.
10. Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz, hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılan gösteriler hayvan onuruna aykırıdır.
11. Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi yaşama karşı suçtur.
12. Çok sayıda yabani hayvanın öldürülmesi demek olan her davranış bir soykırım, yani bir suçtur.
13. Hayvan ölümüne de saygı göstermek gerekir. Hayvanın öldürüldüğü şiddet sahneleri sinema ve televizyonda yasaklanmalıdır.
14. Hayvanları koruma ve savunma kuralları, hükümet düzeyinde temsil olunmalıdır.Hayvan hakları da insan hakları gibi yasayla korunmalıdır.

 

Yıllardır devamlı olarak hayvanların yaşam alanları tarumar edilmektedir. Ayrıca bu durum yaşam alanlarımızın onlarınkiyle ortak alanlar olmasına yol açmaktadır. Bunlar yetmezmiş gibi doğalarından mahrum bırakılan birçok hayvanı barınaklara, şehir dışındaki beslenme ihtiyaçlarını karşılayamayacak arazilere, hatta zehirlenerek ölüme gönderiyoruz.

İyide ben zarar vermiyorum ki dediğinizi duyar gibiyim. Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimizin şu hadisiyle size cevap vereyim o halde ''HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR.''

Tabii ki yapılanlar bunlarla sınırlı değil. Her yıl başta tilki ve vizonlar olmakla birlikte binlerce hayvanın KÜRK, DİŞ, TIRNAK(pençe) gibi uzuvları için canına kıyılmakta.

Bununla da bitiyor sanmayın tıp deneyleri, kozmetik deneyleri, av sporu adı altında keyfi öldürülenler vb. olduğu gibi sadece sesinden rahatsız olunduğu, sevmediği, canı öyle istediği için bile birçok hayvan öldürülüyor.

 

Hayvan hakları yasası neden geliyor?

Bu kanunun amacı; hayvanların rahat yaşamalarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.

Hayvana şiddet ve cinsel istismar konuları başta olmak üzere sahiplenen hayvanların başıboş bırakılması, yabani hayvanların kaçak yollarla alım satım ve evlerde bakılması gibi nedenlerden dolayı gelmesi planlanıyor. Ciddi hapis cezalarıyla gelmesi öngörülen bu yasanın bir hayvan sever olarak kesinlikle gelmesi gereken hatta geç kalınmış bir yasa olduğunu düşünmekteyim. Bu eylemleri

gerçekleştiren birçok kişi ceza almadan hayatlarına devam ederken yargıya taşınan hayvan suçları davalarındaysa az bir miktar para cezası alarak (bu parayı bile taksitle ödeme imkanı kanaatimce insanları ne yaparlarsa yapsınlar kolaylıkla bu işten sıyrılabileceklerine inandırmış durumda) ve adli kontrol şartı ile serbest kalmaktalar.

 
Sağlayacağı değişiklikler neler?

 

  • Hayvana şiddete ve cinsel istismara karşı hapis cezası ve para cezası
  • Sahiplenen hayvanların terk edilmesini önleme
  • Belediyelerin hayvan sağlığı ile ilgilenmesi. Hayvanları koruma kanununda hükme bağlanmış durumda ve yeni yasa ile sıkı denetimlerle belediyelerin çalışmalarını takip edilmesi, destek verilmesi
  • Eşya değil canlı olarak tanımlanması
  • İdari para cezası ve caydırıcı cezaların artması
  • Yaşam haklarının anayasal güvence ile koruma altına alınması
  • Sahipli sahipsiz hayvan ayrımının kaldırılması
  • Hayvan ticareti yasaklanması denetimlerin artması
  • Hayvan deneylerinde kısıtlama ve yasaklara gidilmesi beklenmektedir.

 Yazımızda sizlere veda ederken İslam dininin hayvanlara yaklaşımıyla ilgili örneklendirmelerde bulunmak istiyorum.

*Resûlullah (s.a.v.) buyurdular:

“Merhamet edenlere, Cenâb-ı Hakk merhamet eder. Siz yeryüzündekilere merhamet ediniz ki, göktekiler de size merhamet etsin!” (Tirmizî, Birr, 16)

 

*BİR KEDİ YÜZÜNDEN CEHENNEME GİREN KADIN

İslâm dini, sadece insanlara değil, diğer canlılara karşı da merhametli olunmasını istemekte, onların aç ve susuz bırakılmasını yasaklamaktadır. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz buyurur:

“Bir kadın, eve hapsettiği kedi yüzünden cehenneme gitti. Kediyi hapsederek yiyecek vermemiş, yeryüzünün haşeratından yemeye de salmamıştı.” (Buhârî, Bed’ül-Halk, 17)

 

*Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

“Vaktiyle bir adam yolda giderken çok susadı. Bir kuyu buldu ve içine indi; su alıp dışarı çıktı. Bir de ne görsün bir köpek, dili bir karış dışarıda soluyor ve susuzluktan nemli toprağı yalayıp duruyordu. Adam kendi kendine:

“-Bu köpek de tıpkı benim gibi çok susamış!” deyip hemen kuyuya indi, mestini su ile doldurdu ve mesti ağzına alarak yukarıya çıktı ve köpeği suladı. Onun bu hareketinden Allah Teâlâ hoşnut oldu ve adamı bağışladı.” Sahabeler:

“-Ey Allah’ın Resulü! Bizim için hayvanlardan dolayı da sevap var mı?” dediler. Resûl-i Ekrem (sav):

“-Her canlı sebebiyle sevap vardır.” buyurdu. (Müslim, Selâm, 153)

Allah Teâlâ kendisi merhamet sahibi olduğu gibi, insanlara ve diğer canlılara da acıma ve şefkat duygusu ihsân etmiştir. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurur:

“Allah Teâlâ rahmetini yüz parçaya ayırmış, doksan dokuzunu kendi katında bırakmış ve bir cüzünü yeryüzüne indirmiştir. Halk bu parçadan (aldığı hisseden) dolayı birbirine acırlar. Hatta kısrak, yavrusuna dokunur (da bir yerini acıtır) diye, (onu emzirirken) ayağını kaldırır.” (Buhârî, Edeb, 19)

Yazan: Mehmet Öztürk

Yorum Gönder

0 Yorumlar