Yaptıklarınızdan ya da yapamadıklarınızdan pişman oldunuz mu? Ya da hiç keşkeniz oldu mu?
İllaki olmuştur çünkü bizlerin bir yanı bahar bahçeyken bir
yanı hep kış.
Umudumuz baki deriz ama öyle bir şey olur ki kanadımız
kırılır, olduğumuz yere çökeriz. Ne kadar uğraşırsak uğraşalım hayatımızda bir
şeyler hep eksik kalır.
Etrafımız heveslerimizi kursağımızda bırakanlarla
meşhur. Ne zaman bir şeye heveslensek ya yarıda kalır ya da engeller çıkar biz
bırakırız.
Neden böyle hiç düşündünüz mü?
Tamam, takdirden öte yol yok doğru ama bizler
çevremizdekilere o kadar değer, anlam yükleriz ki onlar kırılmasın, üzülmesin
diye kendi düşümüzden, arzularımızdan feragat ederiz.
Onların dedikleriyle hareket eder, davranışlarımızı
onlara göre sergileriz. İçten içe hayır ben öyle yapmıyorum diyor
olabilirsiniz ama bir yanınız hep o yöne doğru istikamet almış.
Artık buna bir dur deme zamanı gelmemiş midir?
Kötü günümüzde kimse yanımızda olmaz tam tersine eleştiri
yağmuruna tutarlar bizi. Laf kalabalığıyla yanımız da olurlar. Ve sen tek
başına orda kalırsın. Dostoyevski'nin bir sözü vardır "Unutma kötü günde
katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur". Bizimki de tam bu misal...
Eğer bir şeyleri gerçekten çok istiyorsak kimse ile paylaşmamamız biliriz ki, anlatınca yarım kalacak.
Yazan: Elif Yağmur
0 Yorumlar