Özlersin bazen, bazen de özlemek istersin. Kimi ve neyi olduğunu düşünmeksizin bir özlem beslersin içinde, en derinlerde. Özlem derin bir kuyudur insanın içinde, hatta ve hatta bir karadeliktir. Bazen önüne geçemememizin sebebi de budur. Çünkü özlemek istemesen dahi bu his seni içine çekiyor ve her halükarda onunla yaşamak zorunda kalıyorsun. Sanıyorum ki bizleri asıl zorlayan da bu olaya engel olamamak.
Her ne olursa olsun insanın içinde özlemeyi isteyen ve seven
bir yanı da var. Biraz derin düşünecek olursak hayata anlam katan kısımlardan
biri de bu bence. Çünkü özleyen insan kıymet bilir, çünkü özlemeyi bilen insan
karşısındakini kaybetmenin ne denli zor ve yıpratıcı olduğunun farkına
varmıştır. Özlem insana, değer vermeyi
de öğretir. Bu yüzdendir belki de ayrılıklarda veya kaybettiğinde birinin
değerini anlamak. Her ne olursa olsun özlemek, özleyebilmek güzel ve değerlidir.
‘’Özledim.
Söyleyeceklerim bu kadar, kısa ve derin.’’ Ne güzel demiş Cemal Süreya.
Hani yazımızın en başında ‘’Özlem derin
bir kuyudur insanın içinde’’ demiştik ya, tam da onu doğrular nitelikte bir
söz sanki. Belki de o derinlik sayesinde yazıldı çoğu şiir, şarkı, kitap. Belki
de hayatımızda sevdiğimiz yegane eserleri özlemeye borçluyuz.
Her özlem hissi için geçerli olmasa da birçoğunun ardından
gelen bir kavuşma arzusu vardır. Herkesin dört gözle beklediği, özleminin
bitmesi için nice badireler atlattığı kavuşmak. Sonunda kavuşmak olsun ya da
olmasın her halükarda güzel şeydir özlemek. O yüzden özleyin azizim. Annenizi,
ailenizi, sevdiğinizi. Baki muhabbetle…
0 Yorumlar