Benliğimi kaybettiğim karanlık günleri yaşıyordum. Bu karanlık dönemin içindeyken kendimi ansızın bir adanın içinde buldum. Öyle bir adaydı ki bu ada, bana özellik ve yeteneklerimi fark etmem konusunda büyük fayda sağladı. Adanın benliğimi yansıtan bir ada olduğunu da fark etmem çok uzun sürmedi zaten.
Adanın asıl özelliği ise beni iç dünyamdan dışarı çıkarak
gözlem yapmamı sağlamasıydı. Bu sayede onca yetenek ve özelliğimi fark etmem
çok daha kolaylaşıyordu. Bana özellik ve yeteneklerimi fark ettiren bu ada beni
bambaşka bir insan haline getirmişti. Sanki eski karanlık dönemde yaşayan,
kendinden bi haber ben gitmiş yerine bambaşka bir kişilik ve özellikte biri
gelmişti.
Adanın öğrettiği diğer bir durum ise, insanın her şeyi yapacak,
keşfedecek akıl ve zekaya sahip olduğuydu. Bir insan buna inandığı takdirde önünde hiçbir engel duramaz, insan bunu keşfettiği vakit aslını bulacak ve o yönde ilerleme gösterecektir.
Şimdi gelelim benim o karanlık dönemden çıkıp, bu hoş ve
esrarengiz adaya nasıl ulaştığıma. Kendim ile baş başa kaldığım bir dönemin
içerisindeydim. Düşüncelerim ile boğuşurken, kendimi, yeteneklerimi ve özelliklerimi
bilmediğim konusu içimi kemirmeye başladı. Bu konular hakkında kesinlikle
hiçbir çalışmam ve bilgimin olmaması beni rahatsız etmişti. O yüzden daha fazla
zaman kaybetmeden aramaya koyuldum derken kendimi bu ıssız adanın içinde bulmuş
oldum.
Tabi keşke keşfetmek anlatmak kadar kolay olsa, çok zor bir
süreç ve sabır isteyen bir süreç, burada asıl önemli olan şey azim ve
kararlılıktır. Eğer vazgeçmiş olsaydım, pes etseydim o adayı ve o adadaki
güzellikleri, yeteneklerimi, özelliklerimi keşfedemeyecektim.
Sizlere tavsiyem ne olursa olsun vazgeçmeyin! Unutmayalım ki
sabreden ve azmeden insan daima başaran insandır. Sabretmeyi bilmeyen insan ise
kaybetmeye ve başarısızlığa mahkum olacaktır.
Baki muhabbetle…
Yazan: Muhammed Enes Yenidünya
1 Yorumlar
KRALLLLLL
YanıtlaSil