Tarihte Yolculuk serüvenimizin bir sonraki durağı Tarihin
her döneminde önemli bir yönetim merkezi,Hititlerin stratejik kalesi, Kadı
Burhâneddin, Danişment, Eretna Beyliği’nin başkenti, Selçuklu Devleti’nin
Darü’l A’la’sı, Osmanlı İmparatorluğu’nun eyalet merkezi, Cumhuriyetin
temellerinin atıldığı Anadolu’nun birlik ve dirlik yurdu olan Sivas’ın tarihi
yapılarını inceleyeceğiz.
Divriği Ulu Camii
Divriği Ulu Cami, yapı topluluğu olduğundan aslında bir
külliye amacıyla inşa edilmiştir. Ancak tarih ve inanç turizminde caminin önemi
daha çok vurgulanmaktadır. Yapı topluluğu içerisinde cami, darüşşifa ve türbe
bulunmaktadır. Anadolu Selçuklu Devleti’ne bağlı Mengücek Beyliği zamanında
külliye inşa edilmiştir. Yapının ana mimarı ise Muğis Oğlu Ahlatlı Hürrem
Şah’tır. 1985 yılında Divriği Ulu Cami, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmeyi
başarabilmiştir. Caminin kapıları taş işlemeciliği konusunda ustalık eserleri
olarak görülmektedir. Batı Kapı olarak adlandırılan kapıda Mayıs ve Eylül
ayları arasında ikindi namaz vaktine 45 dakika kala bir insan siluetine benzer
gölge oluşmaktadır. Kuran okuma pozisyonunda duran siluet namaz saati
yaklaştıkça namaz pozisyonunu almaya başlar gibi kıyamda durmaktadır. Kapıda
yapılan bu gölge siluetinin sırrı ise hala gizemini korumaktadır. Divriği Ulu
Cami, Sivas’ın Divriği ilçesindeki Iğımbat Dağı’nın eteklerindedir.
Çifte Minareli Medrese
Taç kapının hemen üzerinde üç yönden akan yazıttan
medresenin, İlhanlı Veziri Sahip Şemseddin Mehmet Cüveyni tarafından 1271/1272
yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Yapının günümüze ulaşan tek özgün yanı,
Anadolu'nun en yüksek taç kapısına sahip görkemli ön cephesidir. Taç kapı
üzerinde yükselen iki minare ise adeta Sivas'ın sembolü olmuştur. Anadolu'da yapılmış
en abidevi medreselerden biri olup, Dârü'l-hadis adıyla da bilinir. İki katlı,
dört eyvanlı bir yapıdır. Taç kapının üzerindeki tuğla minareler çini
bezemelidir. Bitkisel ve geometrik motiflerle süslü taşkapı ile yanlarındaki
mukarnaslı nişler yapıya hareketli bir görüntü kazandırmıştır. Köşelerde yivli
yarım kuleler vardır. Halen sağlam durumda olup ziyarete açıktır.
Gök Medrese
Gök Medrese, Türk mimarisinin ve süsleme sanatının birlikte
görülebildiği en önemli yapılardandır. Yapının çeşitli bölümlerindeki
yazıtlardan IV. Kılıçaraslan'ın oğlu III. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde Vezir
Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından, 1271 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Gök Medrese'nin, mermer taş kapısı, ışık-gölge oyununu yaşatacak denli zengin
bir görünüme sahiptir. Yapı, açık avlulu, dört eyvanlı, iki katlı plan
özelliğine sahiptir. Yapıldığı tarihten itibaren dini ilimlerin tahsil edildiği
medrese olarak hizmet verdiği bilinen bina 1926 yılında müzeye
dönüştürülmüştür.
Buruciye Medresesi
Buruciye Medresesi, Anadolu Selçuklu Dönemi’nde inşa edilmiş
en önemli yapılardan biridir. 1217 yılında III. Gıyaseddin tarafından inşa
ettirilen medresenin muhteşem bir taç kapısı vardır ve görenler hayran
olmaktadır. Medresenin mimarı bilinmemektedir. Anadolu’da simetrisi düzgün
biçimde olan ender nitelikteki bir yapıdır. Medrese yapıldığı zamanlarda birçok
bilim dalının öğretildiği bir medrese idi. Günümüzde ise Sivas Müftülüğü
tarafından medrese içerisinde çeşitli eğitim faaliyetleri yürütülmektedir. Medrese
Sivas’ın merkezindedir.
Eğri Köprü
Sivas Eğri Köprü, Sivas’ın güneyinde Kızılırmak üzerindedir.
12. yüzyılda Selçuklu Dönemi’nde yapılmış olan köprünün yüksekliği 5 metre,
uzunluğu ise 180 metredir. Köprü başladığı yerden hafif yükselerek devam eder
ve en yüksek noktaya ulaşınca 130 derecelik açı ile sola döner ve bu şekilde
eğri özelliğini kazanır. Köprü üzerinde 18 kemer bulunmaktadır. Yaklaşık 800
yıldır çevresinde kalanların sıkça kullandığı köprü herhangi bir restorasyona uğramamıştır.
Eğri Köprü, Sivas ile Karayün Bucağı arasında önemli ulaşım güzergahlarından
biridir.
Taşhan
Taşhan, 19. yüzyılın ikinci yarısında yapılmıştır. Kesme
taşlardan yapılma han iki katlıdır ve açık bir avlusu da bulunmaktadır. Yapı
dikdörtgen planlıdır. Üç adet girişi olan hana doğu, güney ve kuzey cephelerden
giriş sağlanmaktadır. Avlu kısmının ortasında ise güney ve kuzey yönlü
dükkanlar sıralanmıştır. Hanın dışında bulunan kapı kırma çatılıdır ayrıca
kiremitle kaplıdır. Hanın 2. katında bulunan odalar demir parmaklıklı
dikdörtgen şeklindeki pencerelere sahiptir. Taşhan’ın günümüzde alt katında
bavul ve çanta satan dükkanlar, üst katında ise kafeler bulunmaktadır.
Tarih yolculuğumuzda bugün Sivas'a konuk olduk.
Memleketimizin her köşesinde değerli yapıların olduğu aşikarken bilinmemesi
bizleri derinden yaralamakta ve üzmekte. Umuyoruz ki tekrar bu güzide eserler
gün yüzüne çıkacaktır. Bir sonraki Şehrimizde buluşmak ümidi ile, baki
muhabbetle...
Hazırlayan
Recep Ergin
0 Yorumlar