Başarının Tanımı

Başarı, sözlükte üstesinden gelinen, başarılan iş anlamlarını taşımaktadır. Günlük hayatta ise bir kaç ölçütle başarıyı tanımlamak mümkün . Okulda notları en yüksek olan öğrenci, yıllık milyarlık gelir elde eden iş insanları , geçmişten bu güne kalıcı eserler bırakmış sanatçılar, yazarlar vs. işte bu şekilde sıralayabiliriz.

 Bana göre başarı bu saydıklarımdan çok daha öte bir manaya sahip:

 "Allah'ın razı olduğu, dünyanın aldatıcı yüzüne karşı asi bir kul olabilmek?"

 Etrafımızı biraz inceleyecek olursak insanları özellikle, başarı diye peşinden koştukları yıllarını verdikleri şeyler günden güne maddeleşmeye başladı, artık buna başarı da denemez. Çokluk ve mal hırsından dolayı gerçek başarı tanımından uzaklaşıyoruz. Ama farkında değiliz ki işleyen mantık; “okulda ne kadar başarılı olursan o kadar iyi okullarda okursun, iyi okullarda okursan iyi işin olur, iyi işin olursa çok para kazanırsın,  itibarın olur ve ayaklarının üzerinde durabilirsin” olduğu sürece biz başarı altında büyük kayıplar vermeye devam edecek, Allah rızası gözetmediğimiz her işte her gün biraz daha körleşecek biraz daha maddenin kölesi olacağız.

 Bir de  iş keşke bu kadar masum olsaydı, bu maddecil başarı için yok saydığımız o kadar şey var ki;

Hepimiz Hitler'i biliriz, hatta onu en çok Yahudileri fırınlarda yakmasıyla tanırız. Aslında Hitler'inde ülkesi için yaptığı ve başardığı şeyler vardır ki, biz bunları yaptığı zulümlerden dolayı görmeyiz. Ama başarıdır. Hal böyle olunca, uğraştığınız maddesel başarının da bir anlamı ve değeri kalmıyor "Küçük " bir topluluk dışında. İşte maddesel başarı bir yandan kayıp verirken bir yandan da itibar sıkıntısı yaşıyor. Diğer taraftan manevi başarı için çalışmanın kazandırdıklarını inceleyelim.

 Mesela Peygamber Efendimiz (s.a.v) yeni dinin o doğuş sancılarıyla o kadar iyi mücadele etmişti ki, biz onu ne zulümle ne de katliamlarla andık. Biz onu her zaman, güzel ahlakıyla,  merhametiyle güzelliğiyle andık ve sevdik.

Manevi başarı için çalışmak,  Peygamber Efendimiz ve sahabilere yurtları olan Mekke'yi geri kazanmayı insanları kazanmayı, hakimiyetin yanında cenneti de kazandırmıştı. Bunun devamında tevhid ve islam cihad anlayışıyla bu güzel fikir her kıtada bir kalp ve gönül kazanarak devam etti.

Hal böyle olunca hangisi başarı tanımına daha uygun oluyor maddesel başarı mı? Manevi başarı mı? Seçim sizin. Ve son olarak çıktığınız bu yolda yalnız olmadığımızı da bilmemiz lazım her zorlukta her güçlükle yanımızdan hiç ayrılmayan o elin farkında olarak yaşamalıyız. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla Senin kalbine dayanıklılık ve ferahlık vermek ve hikmetle doldurmak için , göğsünü açıp genişletmedik mi? Sırtına ağır gelmiş (belini bükmüş) olan yükünü senden indirilip hafifletmedik mi? Senin namını da (dünya ve ahirette) yükseltmedik mi? Muhakkak güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten (yine) o (geçen) güçlükle beraber bir kolaylık (daha) vardır. O halde (bir iş ve ibadeti bitirip) boş kaldığın zaman , hemen (başka) bir işe (ibadete) koyul. Ve (her işinde) ancak Rabbine rağbet et (ona sarıl ve ondan iste)

İşte en güzel tavsiye bu değil mi?  Yalnız değilsin korkma Allah'ın adını anarak O’nun ipine sıkı sıkı tutunarak yola çıkan kim kalmış yolda? İşte bunu yapabilmek değil mi başarı?

Yazan: Hilal Karabulut