Helak Olan Kavimler 2 Helak Olan Kavimler 2 - Manevihanem

Helak Olan Kavimler 2

 

Helak olan kavimlerin serimizin devamı niteliğinde olan ikinci yazımızda daha sık duyduğumuz, hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğumuz kavimlerden bahsedeceğiz. Her birinden birçok ders çıkaracağımız kavimleri ve helak oluş sebeplerini birlikte inceleyelim.

Firavun ve Ordusu: 

Firavun, Mısır’ın büyük saltanat sahibi krallarındandır. 620 yıl yaşadığı ve bunun 400 yılını hükümdarlıkla geçirdiği bilinmektedir. Kendini halka tanrı olarak tanıtan Firavun, kendisine itaat edenleri refah içinde yaşatırken İsrailoğullarını yok etmeye çalışıyordu. Bu yüzden İsrailoğulları hep zulüm görüyordu. Yüce Allah, Hz.Musa ve Hz.Harun’u Firavunu imana davet için gönderdi. Bu süreçte pek çok mucize gerçekleşti. Fakat Firavun tanrılık iddiasından vazgeçmedi. En sonunda Kızıldeniz’in yarılması hadisesiyle Firavun ve ordusu boğularak helak oldu.

Medyen ve Eyke Halkı:

Şuayb (a.s)’ın peygamber olarak gönderildiği halktır. Bu halk peygamberlerine inanmadıkları gibi yalancılıkla da itham etmişlerdir. Ticaretle uğraşan bu halk, ticarette hile ve aldatma yapıyordu. Şuayb peygamberin onları bu konuda uyarmasına rağmen dikkate almayıp “Eğer doğru sözlü isen  gökten üstümüze bir parça düşür.” (Şuara Suresi 187.ayet) diyerek kendi sonlarını istemişlerdir. Bir sonraki ayette ise “Bunun üzerine azap, onları gölgelerle kaplı karanlık bir günde yakalayıvermişti. O gerçekten büyük bir günün azabıydı.” Şeklinde ifade edilen azap, bu halkın helak oluşudur.

Semud Kavmi:

Medine ve Şam arasında Hicr bölgesinde yaşamış olan halktır. Dağları, kayaları ve mermerleri ilk yontan bu kavimdir. Kendilerine oyulmuş kayalardan evler ve kaleler yapıyorlardı. Yüce Allah, Semud kavmine Salih peygamberi gönderdi ama onlar itaat etmediler. Sanatlarının gücüne, ev ve kalelerinin sağlamlıklarına güveniyorlardı. Hz.Salih’i yalancılıkla itham ettiklerinde Allah onlara korluk verdi. Şehirdeki dokuzlu çete bir taşı göstererek Salih (a.s)’in ondan deve çıkarmasını istediler. Hz.Salih namaz kılıp Allah’a dua edince taştan deve çıkmıştı. Hatta devenin yavrusu da olmuştu. Bu çete deve çıkarsa iman edeceklerini söyledikleri halde iman etmemişlerdi. Salih peygamber deveye dokunmamalarını, aksi takdirde büyük bir azaba uğrayacaklarını söyledi. Fakat bu bozguncu dokuz kişiden biri deveyi boğazlamaya kalkıştı. Hz.Salih’in uyarısına rağmen, inanmayanlar deveyi kesince şehir şiddetle sarsılmış ve korkunç bir sesle Semud kavmi helak olmuştur. Kur’an’da Hud Suresi 65-68.ayetlerde bu olay anlatılmaktadır.

Nuh Kavmi:

İdris peygamberden sonra Allah Teala,  doğru yoldan ayrılan kavim için Nuh (a.s)’u gönderdi. Peygamber olduğunda 50 yaşında olan, 950 yıl boyunca kavmine nasihat eden Nuh (a.s)’a inanan çok az insan vardı. Oğullarından Sam, Ham ve Yafes iman etmiş, eşi ve Kenan (Yam) adındaki oğlu iman etmemiştir. Günümüzde kullandığımız “Nuh dedi, peygamber demedi.” tabiri  de bu olay üzerine söylenmiştir. 50 yaşındayken gemi yapması için emir gelen Hz.Nuh, sudan uzak bir yerde ve kırda gemi gemi yapmaya başladı. Kavmi onunla alay etmenin dozunu artırınca Nuh (a.s): “Ey Rabbim! Yeryüzünde inkar edenlerden hiç kimseyi bırakma!” diye seslenişte bulundu. Allah’ın emriyle gemiye her canlıdan birer çift alındı. Oğullarından biri ve eşi hariç ailesi, ayrıca inananların tamamı gemiye bindiler. Yüce Allah’ın emriyle sular yükseldi, dağlara çıkanları bile alıp götürdü. Gemi su üzerinde yaklaşık 150 gün kaldı. Gemidekiler kurtuldu, kafirlerden eser kalmadı. Geminin Cudi Dağına oturduğu bilinmektedir. Tevrat’ta ise bu dağ Ararat (Ağrı) Dağı olarak geçmektedir.

Ad Kavmi: 

Hz.Nuh’un soyundan İremoğullarından Ad’ın çocuklarıdır. Göçebe bir toplum oldukları halde çok zengin, eğlenceye ve lükse düşkün bir millet olarak bilinmektedirler. Bu kavim, gelip geçenlerle alay edip eğlenmek için yüksek binalar, güvercin kuleleri yapıyor, tepelere abideler inşa ediyorlardı. Bunları ihtiyaç için değil eğlence, oyun ve güç gösterisi için yapıyorlardı. İsyanları ve peygamberleri olan Hz.Hud’u dinlememeleri sebebiyle büyük bir gaflet içindeydiler. İsyanları haddi aşınca Allah Teala onlara şiddetli bir rüzgar gönderdi. Hakka Suresi 7.ayette bu olayın yedi gece sekiz gün sürdüğü ifade edilmiştir.

Lut Kavmi:
Ürdün halkına peygamber olarak gönderilen Lut (a.s)’un kavmidir. Ürdün halkının ünlü şehirlerinden Sodom ve Gomore ahlakı bozuk bir memleketti. İnsanlık dışı işler, çarpık ilişkiler hat safhadaydı, eşcinsellik yaygınlaşmıştı. Lut peygamberi dinlemeyen kavim, bir de onunla alay ediyordu. Bu kavim için artık helak kaçınılmaz bir son olmuştu. Allah’ın emri üzerine Hz.Lut’un evine erkek görünümlü iki melek gelmişti. Sapık kavmin insanları bu melekleri taciz etmek istediler. Onlara isabet eden azap hiçbir kavme isabet etmedi. Allah onların gözlerini kör etti, daha sonra da kasaba ve şehirlerini alt üst etti. Lut kavminin üzerine yağdırılan taşlar; kum ve çamurdan yapılmış, dondurulmuş ve cehennemde pişmişti. “Her kim öldürülecekse o taşın üzerinde onun ismi yazılıydı.” (Hazin Tefsiri: 4/183) Lut gölünden bahsedecek olursak içinde hiçbir canlının yaşayamadığı, dünyanın en tuzlu gölüdür. Eşrefoğlu Rumi bu göl hakkında şöyle diyor: “Suya elimi soktuğumda elime yağ gibi bir şey bulaştı. Çok pis ve murdar kokuyordu.”

   
 Lut Kavmi ile de yazımızı burada noktalamış olduk değerli dostlar. İki bölüme ayırdığımız bu yazılarımız gerçekten insan oğlu için büyük ibretler barındırmakta içerisinde. Yazılarımızın bizlere ders ve ibret kaynağı olmasını temenni ediyoruz. Baki muhabbetle...

Yazan: Ayşenur Çakmak
 

Yorum Gönder

0 Yorumlar